Bir Kumpir yediği sırada yaşadığı talihsiz olay neticesinde hayatını kaybeden genç adamın davası mahkemeye taşındı. Dava, olayın ardından gündeme geldiği kadar medyanın da ilgi odağı haline geldi. Küçük bir sokak lezzeti olan kumpir, bir gencin hayatını kaybetmesine sebep olacak kadar tehlikeli mi? Mahkemede tanık olarak dinlenen aile üyeleri ve arkadaşları, olayın seyrini değiştirecek açıklamalarda bulundu. "Uyardım, dinleselerdi ölmeyecekti." diyen tanık, adalet arayışındaki ailenin durumu daha da zorlaştıran bu süreçte yaşadığı dramı gözler önüne serdi.
Olay, geçen ay bir sokakta bulunan kumpir dükkanında gerçekleşti. Arkadaşlarıyla birlikte kumpir yiyen 25 yaşındaki genç adam, bir yudum su içtiği sırada, boğazına kaçan bir parça patates nedeniyle panikledi. Genç adamın aniden rahatsızlanması üzerine arkadaşları ve dükkân çalışanları hemen ilk yardım müdahalesinde bulundu. Ancak, yapılan tüm müdahalelere rağmen doktorlar, gencin hayatını kurtaramadı. Davanın başlamasıyla birlikte, olay anında orada bulunan tanıkların ifadesi alındı. Arkadaşları, genç adamın boğulma tehlikesi geçirmeden önce kendisinin durumu fark edip yardım istemesi için çırpındığını bildirdiler. Bunun yanı sıra, genç adamın daha önce boğazında problem yaşadığına dair hiçbir bilgi bulunmadığı vurgulandı. Tanıklar, olay sırasında dükkan sahiplerinin dahi "Dikkatli olun, bu şekilde yemeyin" şeklinde uyarılarda bulunduklarını ifade etti.
Bu trajik olayın ardından genç adamın ailesi, yargı sürecini başlatarak, kumpir dükkanını işleten kişilere karşı tazminat davası açtı. Aile, kamuoyunda büyük yankı uyandıran bu olay üzerine, işletmecilerin sorumluluğu ve güvenlik standartları konusundaki yasal yaptırımların artırılmasını talep etti. Mahkemede ifade veren ailenin avukatı, "Bu tür olaylar, sadece bir anlık dikkatsizlikten kaynaklanmaz. İşletmecilerin, ürünlerinin güvenliğini sağlama sorumluluğu vardır." ifadelerini kullandı. Aile, kaybettikleri evladının hayatını geri kazanamayacaklarını bildiklerini fakat diğer insanların da aynı trajediyi yaşamaması için mücadele edeceklerini belirtti. Kumpir dükkanının sahipleri, olayın ardından büyük bir üzüntü yaşadıklarını ve böyle bir durumun bir daha yaşanmaması için her türlü önlemi alma konusunda kararlı olduklarını belirttiler.
Bu dava, yalnızca bir ailenin adalet arayışının ötesinde, toplumda gıda güvenliği, hijyen standartları ve sorumluluk bilincinin artırılmasına yönelik önemli bir tartışmaya da kapı araladı. Türkiye’nin her köşesinde popüler bir sokak yemeği olarak bilinen kumpir, hijyen ve sorumluluk konularında daha fazla dikkatin artmasını gerektiriyor. Üzerinde herkesin düşünmesi gereken bir soru var: Hazır yemek tüketiminin olduğu yerlerdeki hijyen ve güvenlik standartları yeterli mi? Mahkemenin alacağı karar, sadece bu trajedi üzerinden değil, benzer olayların önlenmesi üzerine de etkiler yaratacak bir örnek teşkil edebilir.