Son zamanlarda gayrimenkul piyasasında sıkça duyulan "hisseli tapu" kavramı, bazı dolandırıcıların oyunlarına alet olmaya başladı. Yapılan son araştırmalar, bu yöntemi kullanan geniş çaplı bir dolandırıcılık ağının 100 milyon liralık bir vurgun gerçekleştirdiğini ortaya koydu. Dolandırıcılar, öncelikle mağdurlarına düşük fiyatlarla mülk sahibi olma fırsatı sunarak bir tuzak kurdular. “Hisseli tapu” vaadi, aslında çok sayıda kişiyle mülk üzerine ortaklık yaparak satış yapmayı mesele haline getiren bir dolandırıcılık sürecinin sadece bir parçasıydı.
Bu dolandırıcılık sistemi, sahte belgeler ve yanıltıcı sözleşmelerle desteklenen karmaşık bir yapıya sahipti. Kurbanlar, aracıların sunduğu "hisseli tapu" tekliflerine aldanarak, yeterli araştırmayı yapmadan mülk edinme hayaline kapıldılar. Sunulan tapu biçimi, mucizelerle dolu gibi görünse de, aslında dolandırıcıların ellerinde birer araç haline geldi. Mülklerin gerçek sahipleri ile yapılan iletişim ve sözleşmeler, hemen hemen her zaman sahte ve geçersiz belgeler üzerine kuruluyordu. Bu durum, dolandırıcıların kâr elde etmesini sağlarken, gerçek mülk sahiplerine de büyük bir mağduriyet yaşatıyordu.
Yetkililer, dolandırıcılık şebekesinin izini sürerken, birçok kişinin bu tuzaklara düşerek, yaşamlarını etkileyen önemli mali kayıplar yaşadığını tespit etti. Şebekenin içindeki bir dizi kişi, bu dolandırıcılığın baş aktörleri olarak dikkat çekiyor. Uzun zamandır bu suçları işleyen grup, sahte kimlikle yürüttüğü faaliyetlerini düşük profille sürdürdüğü için tespit edilmesi oldukça zor oldu. Ancak yapılan anlık operasyonlar neticesinde, birçok kişi gözaltına alındı ve dolandırıcılık ağı deşifre edildi.
Büyük paralarla kaybedilen mülk hayali, dolandırıcılığa uğrayan pek çok kişi tarafından tanınan bir hikaye haline geldi. Kurbanlardan biri, "Daha önce hiç böyle bir şeyle karşılaşmamıştım. Çok güzel bir fırsat gibi görünüyordu, ama sonra hiçbir gerçekliği olmadığını anladım," diyerek çaresizliğini dile getirdi. Diğerleri de benzer yaşantılarının bulunduğunu belirterek, olayın sadece kendi başlarına gelmediğini, çok sayıda insanın aynı tuzağa düştüğünü ifade etti.
Bu tür dolandırıcılıkların önlenmesi adına uzmanlar uyarıyor. Gayrimenkul alım ve satım süreçlerinde dikkat edilmesi gereken noktaların üzerinde durulması önemle tavsiye ediliyor. Her şeyden önce, aydinlatılmış araştırmalar yapılarak, mülkün gerçek sahibi ve tapu kayıtları kontrol edilmelidir. Ayrıca, dolandırıcıların sunmuş olduğu cazip tekliflere kanmamak ve anlaşmalarda mutlak suretle uzman bir kişiyle çalışmak son derece kritik. Bu süreçte, göz ardı edilen detaylar, ağır maddi kayıplara neden olabilmekte.
Böylesi zihniyetle hareket eden dolandırıcılara karşı toplumun daha bilinçli ve dikkatli olması gerekirken, sektörde de daha fazla denetim ve yargı süreçlerinin başlatılması gerekiyor. Yetkililer, bu tür dolandırıcılıkların daha fazla yayılmaması adına, herkesi uyarıyor ve konunun üzerinde hassasiyetle durulması gerektiğini vurguluyor.
Hisseli tapu vaadiyle gerçekleştirilen dolandırıcılık, sadece birkaç kişinin değil, birçok aile ve bireyin hayatını etkileyen ciddi bir sorundur. Bu tür olayların bir daha yaşanmaması ve toplumsal bilincin artırılması adına bireylerin daha dikkatli olmaları; her zaman soru sormaları ve şüphe duymaları gerektiği konusunda uyarılar yapılıyor. Bu konuda daha fazla bilgi edinmek ve farkındalık oluşturmak, hem bireylerin hem de ailelerin haklarını korumak adına büyük önem taşımaktadır.