Son dönemdeki ekonomik gelişmeler ve küresel ticaret dinamiklerine paralel olarak, Türkiye'de ticaret stratejileri üzerinde önemli değişiklikler yaşanıyor. Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'nin ardından, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın ilk kez işaret ettiği yeni ekonomik hamle ile ilgili önemli bir açıklama yaptı. Bakan Bayraktar, "hibe değil ticaret" vurgusuyla dikkat çekti. Türkiye'nin iş yapma şeklinin dönüşeceği bu açıklamalar, hem iş dünyası hem de yatırımcılar için büyük bir dönüşüm çağrışımı yapıyor.
Mehmet Bayraktar, Türkiye’nin sadece hibe ile değil, aynen ticaretle büyümesi gerektiğini belirtti. Bu anlayış, ülke ekonomisinin sürdürülebilirliğini sağlamanın yanı sıra, artan küresel rekabet karşısında Türkiye’nin etkili bir şekilde ayakta kalabilmesi için kritik öneme sahip. Bayraktar, "Biz hibe vermek yerine, iş dünyasının kendi ayakları üzerinde durabilmesi için gereken destekleri sağlıyoruz. Ekonomide kalıcı büyüme ancak ticaretle mümkündür" şeklinde konuştu.
Bakanlığın yeni vizyonu, girişimcilere, KOBİ’lere ve Türk iş dünyasının her kesimine yarar sağlayacak projeler geliştirmeye odaklanacak. Hibe yerine, ticaretin ve piyasa koşullarının güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Bayraktar, bunun için yenilikçi iş modelleri ve sürdürülebilir ticaret yöntemlerinin önemine de dikkat çekti. Bu yaklaşım, yeşil teknolojilerin ve dijitalleşmenin ön planda olduğu bir ticaret anlayışının gerekliliğini gözler önüne seriyor. Bayraktar'ın belirttiği gibi, "Küresel pazarlarda etkin olabilmek için sadece kaynak dağıtımına odaklanmamalıyız. Bilgi ve yenilikçilik, rekabetçi piyasa koşullarında öne çıkmamızı sağlayacaktır.”
Yeni ticaret anlayışının temel unsurlarından biri, yerli üretimin teşvik edilmesi. Bayraktar, Türk iş insanlarına ve girişimcilerine seslenerek, yerli malı kullanımının önemini vurguladı. "Ülke olarak kendi potansiyelimizi keşfetmeliyiz. Ülke dışına bağımlılığımızı en aza indirmek için yerli üretime yönelmek şart" dedi. Bu bağlamda, Ar-Ge yatırımları ve yenilikçi projelerin teşvik edilmesi, Türkiye’yi küresel ticaret arenasında daha güçlü kılacak olan unsurlar arasında yer alıyor.
Bakan Bayraktar’ın açıklamaları, aynı zamanda Türkiye'nin dışa açılma stratejileri üzerine de yeni bir perspektif getiriyor. Özellikle gelişmekte olan ülkelerle yapılan ticaret anlaşmaları ve iş birlikleri, Türkiye’nin ticaret hacmini artırmak için kritik öneme sahip. "Ticaretin geleceği, sadece büyük pazarlarla kurulan bağlarla değil, aynı zamanda gelişen küçük çaplı pazarlarla da şekillenecek" şeklinde konuşan Bakan, iş insanlarını bu yönde harekete geçmeye davet ediyor.
Sonuç olarak, Bakan Bayraktar’ın "hibe değil ticaret" sözleri, Türkiye’nin ekonomik kalkınma sürecinde yeni bir dönemin kapılarını aralayacak gibi görünüyor. Ekonomik sürdürülebilirlik, iş dünyası ve girişimcilikleri destekleyerek, hibe kültürünün yerini ticari ilişkilerin güçlendirilmesine bırakacağı bir dönüşüm süreci başlamış durumda. Türkiye, bu yeni anlayışla birlikte, daha güçlü bir ekonomik yapı inşa edebilir ve uluslararası arenada daha etkin bir rol üstlenebilir. İş dünyası ve yatırımcılar, bu yeni süreçte önlerini görebilmek için Bakan Bayraktar’ın çağrısına kulak vermek durumundalar.